Psikolojik Danışmanlık ve
Evlilik Terapileri Merkezi

Travma ve EMDR

Travma ve EMDR

Travma nedir?  
Travma, yaşadığımız stresli durumları algılayış şeklimizdir. Aynı olayı yaşayan bazı kişiler için durum kabullenebilir olmasına ve etkisi altında kalınmamasına rağmen, bazıları için olayın etkisi çok daha ağır ve uzun hissedilebilir. Travmalar deprem, kaza, sel gibi doğal afetler, cinsel taciz, tecavüz gibi büyük olaylar olabileceği gibi daha küçük gibi görünen ancak uyandırdığı duygu ve etkisi ağır şekilde hissedilen mobing, sokak kavgası, aldatılma gibi konular da olabilir. Travmatik olaylara herkes öncelikle stres tepkileri verir. Stres tepkileri; aşağıda ayrıntıları yer alan fiziksel, duygusal, zihinsel, davranışsal ve sosyal tepkiler olarak gözlenebilir. Travmatik olaydan hemen sonra bazı insanlar lider konumda hareket edebilir. Örneğin; Türkiye’de 1999 yılında yaşanan deprem sonrası bazı depremzedeler, arama kurtarma ekiplerine katılıp birçok insanın kurtarılmasına yardımcı olmuştur. Bu kişilerin şok dönemini atlayıp lider konumunda hareket etmeleri, travmatik olaydan etkilenmedikleri algısını yaratabilir. Ancak bu gerçek değildir. Bazıları ise şok dönemine girip, stres belirtilerinin birçoğunu yaşamaya başlar ve bir süre sonra uzman desteği ile olay öncesi durumlarına dönebilirler. Her iki durumda da travmanın açtığı yaralar büyük ve etkileyicidir.  

Stres tepkileri nelerdir?  
Fiziksel tepkiler; mide bulantısı, kusma, yorgunluk, kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı, baş dönmesi, baş ağrısı, vb.  
Duygusal tepkiler; kaygı, üzüntü, depresif durum, inkar, korku, suçluluk, panik, hayal kırıklığı, öfke, vb.   Zihinsel tepkiler; unutkanlık, dikkatsizlik, aşırı rüya görme, kabuslar, yön bulma konusunda zorluk, eskileri hatırlayamama, sorun çözememe, uyku bozuklukları, vb.  
Davranışsal tepkiler; Kendini geri çekme, kıpır kıpır olma, alkol ve madde kullanımı, geri çekilme, içine kapanma, suçlama, yeme bozuklukları, çabuk korkma, vb.   Sosyal tepkiler; okul problemleri, arkadaş problemleri, iş yeri problemleri, evlilik problemleri, vb.  
Eğer olayın üzerinden üç ay geçmesine rağmen stres tepkileri en az bir ay boyunca sürekli yaşanıyorsa profesyonel yardım alınmalıdır.  

EMDR nedir?  
EMDR’ın Türkçe açılımı “Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme”dir (Eye Movement Desensitization and Reprocessing). 1987 yılında Amerika’lı Dr. Francine Shappiro tarafından bulunmuş ve geliştirilmiştir.  
Yaşadığımız olaylar; deneyimlerimize, hayata bakış açımıza, kararlarımıza, fikirlerimize temel oluşturur. Travmatik bir olay yaşadığımızda ise o olayda yaşantıladığımız duygular, düşünceler, fizyolojik tepkiler ve görüntüler zihnimizde anı olarak depolanır. Travmatik olayı her düşündüğümüzde ya da benzer bir olay ile karşılaştığımızda aynı şeyleri tekrar yaşıyor gibi hissederiz. Örneğin; kayıp yaşamış bir kişi kendini yalnız, çaresiz ve şanssız hissedebilir. Aslında etrafında ona destek olan, seven, düşünen insanlar olmasına rağmen travmanın verdiği etki ile o duygulara saplanması ve günlük yaşamı algılayış şekli ve karar verme süreci bu duygulardan etkilenebilir. Günlük hayatında bu duyguları hissettiği anlarda travmatik anıya geri döner ve bu döngü duygularını daha da yoğun yaşamasına neden olabilir.  

EMDR’ın amacı, kişiyi yaşadığı travmatik olaya öncelikle duyarsızlaşmaktır. Duyarsızlaşmak demek, olayı unutmak demek değildir. Yaşadığımız olayı unutmamız ya da geri dönüp değiştirmemiz mümkün değildir. Ancak yaşadığımız olay ne kadar olumsuz olursa olsun duyarsızlaşarak baş etmemiz mümkündür. Duyarsızlaşma gerçekleştikten sonra ikinci adım, o olayda öğrendiğimiz stres etkilerinin rahatsızlık derecesini azaltmak ya da etkilenmememizi sağlamaktır.  

EMDR hangi alanlarda kullanılabilir?  
• Kaygı bozuklukları, panik-atak
• Kayıp / Yas
• Cinsel saldırı, taciz, tecavüz
• Doğal afet
• Başka bir kişi tarafından zarar görme
• Kaza, ameliyat
• Aile, evlilik ve cinsel problemler
• Madde bağımlılığı,
• Mobing, iş yeri problemleri
• Performans kaygısı, performans arttırma
• Somatik ağrılar: migren, vücut ağrıları, gül hastalığı vb.


Tel:
+90 212 325 75 35 
+90 532 153 43 69
E-mail: facetofaceterapi@gmail.com